Honda Civic Sedan |
Honda Civic Sedan |
Honda’nın kompakt sınıftaki ekol modeli Civic, yeni neslinde sedan karoserle yollara çıkalı henüz iki yıl dolmadan makyajlanırken, hedef daha değerli ve çekici olmak.Avrupalı markalar modellerinin ömürlerini mümkün olduğunca uzun tutuyorlar. Öyle ki bazıları nesil geçişlerinde makyajlı versiyonları bile es geçiyorlar. Ancak Honda'da durum biraz farklı. Zira Japonlar, ilk olarak Nisan 2011'de Amerika pazarında satışa sunulan son nesil Honda Civic'i aradan 18 ay geçmeden makyajladılar. Makyajın bu kadar çabuk gerçekleşmesindeki en temel sebep, yeni Civic Sedan'ın tüketicilerden hem tasarım hem de kabin kalitesi anlamında selefine göre olumsuz eleştiriler almasıydı. Karoserdeki değişikliklerin temelini, ön bölümde büyütülen ön ızgara ve daha kaslı hale getirilen motor kaputu oluştururken, arka bölümde de sıradanlıkla eleştirilen dörtgen stoplar, BMW modellerini hatırlatan iki parçalı L formuna bürünmüşler. Yapılan küçük ancak etkili değişikliklerin Civic'in havasını değiştirdiği bir gerçekken, aracın iç mekanında da kayda değer değişikliklere imza atılmış. İki katlı dijital göstergeler korunurken, yeni havalandırma kumandaları ve ızgaralarıyla birlikte kullanılan yumuşak dokulu plastik malzemelerin kokpitin görünümünü daha değerli kıldığını söylemek mümkün. Görsel değişikliklerin yanında Civic Sedan'ın tekniğinde de iyileştirmeler yapan Honda mühendisleri, direksiyon tepkilerini daha hassas hale getirirken, önde daha sert süspansiyonların yanında ön ve arka denge çubuklarını kalınlaştırarak daha iyi yol tutuş özellikleri hedeflemişler. Ön ve ön yan camları kalınlaşan makyajlı Civic'te kokpit ve kapı içlerinde ek izolasyon malzemeleriyle daha sessiz ve titreşimsiz bir sürüş iddiası taşınırken, daha ışıltılı hale gelen Amerikalı Civic Sedan'daki değişikliklerin Türkiye'deki kardeşini de etkileyip etkilemeyeceği henüz belli değil.
Yorumlar
Yorum Gönder