Station Porsche

Porsche Sport Turismo
Porsche Sport Turismo


Porsche’nin Sport Turismo konsepti, geleceğin Panamera’sının nasıl görünebileceğinin ipuçlarını veriyor.

Bu sıralar Porsche en küçük bir kendine güven eksikliği bile hissetmiyor. Bunda da gayet haklı, çünkü birbiri ardına farklı ve etkileyici modeller yaratıyor, satış ve ciro rekorları kırıyor. Elde ettiği karlarsa bankaları bile gölgede bırakacak kadar yüksek. Diğer taraftan bu güzel manzaranın görünmeyen bir tarafı da var: Şu sıralar Porsche bir yol ayrımına yaklaşıyor. Bunun nedeniyse sattığı araçların sadece yüzde 20’sinin spor otomobil olması.Üretimin kalanını ise büyük arazi araçları ve oligarklar ve Çinli zenginlere hitap eden büyük binek otomobiller oluşturuyor. Yani; “Porsche gelecekte ne olacak? Bir spor otomobil üreticisi mi yoksa lüks otomobil üreticisi mi?” gibi sorular geliyor akıllara. Panamera bazlı bir konsept bu soruların cevabını verebilir. Hem de “gelmiş geçmiş en Porsche olmayan” bir karoser konsepti, yani bir station olan Sport Turismo, gelecekte izlenecek rotayı gösteriyor. Station wagon bir Porsche mi? Geçmişte böyle bir şey hiç var olmamıştı. Diğer taraftan Porsche yönetimi “station” kelimesini duymak bile istemiyor. Mercedes’i dikkate alıp adını “Shooting Brake” olarak koymayı da istememişler. Ancak adı ne olursa olsun, Sport Turismo ismi pek de “şık” olmamış. Burun kısmında tasarımcılar Panamera’dan tanıdığımız farları güçlü köşelerle çevrelemişler ve 6 silindirli motoru beslemek için büyük hava girişleri kullanmışlar. Bunlara daha fazla kontur ve oyuk kısımları çamurlukların üst kısımlarına giriş yapan bir kaput eklenmiş. C formlu LED sinyaller ve gündüz farları ise Porsche’nin yeni tercihlerinden. Peki ama bu sadece uzak gelecekle ilgili bir kavram çalışması mı? Aslında pek değil! Sport Turismo’da gördüklerimizin önümüzdeki yıl makyajlanacak olan Panamera’da karşımıza çıkacağını düşünmek için çok fazla hayal gücüne sahip olmaya gerek yok.

Profile bakıldığında konseptin yan aynalara sahip olmadığı fark ediliyor. Bunun yerine araçta, yanlardaki hava girişlerine konumlandırılmış 2 adet kamera ve iç mekanda iki adet monitör kullanılmış. Porsche bu tür sistemlerin kullanılabilme iznini almak için uğraşıyor. Porsche Dizayn Şefi Michael Mauer aracın arka kısmını ise Panamera’dan tamamen farklı tasarlamış. Örneğin 3 boyutlu stoplar siyah bir şeritle birbirine bağlanmış. Bu şeridin üzerine ise büyük harflerle Porsche yazısı eklenmiş.

Kim bilir, belki de bunun nedeni, station karoserin hemen bir Porsche olarak algılanmasını sağlamaktır. Porsche bugüne kadar hiç station üretmemiş olmasına rağmen, Sport Turismo’da yine de markanın izlerini görmek mümkün. Bagaj hacmi hakkında Porsche henüz bir açıklama yapmadı. Bunun yerine yetkililer, bagaj zemininin altına yerleştirilmiş camlı bir bölmede konumlandırılan ve “asit yeşili” adlı bir renkle aydınlatılan lityum-iyon akü hakkında konuşmayı tercih ediyor. Çünkü bu akünün 9.4 kWh’lık kapasitesi, standart Panamera Hybrid’in artık demode kalan nikel-metal-hidrid akü kapasitesinden birkaç kat fazla. Güçlü akü sayesinde Sport Turismo’nun sadece elektrik gücüyle 30 km ilerlemesi mümkün olabilir.

Konseptteki diğer motorlar ise Panamera ve Cayenne’den tanıdık makineler. Ön kaputun altında, Audi’den alınan ve kompresörlü besleme sayesinde 333 HP güç üreten 6 silindirli bir motora yer verilmiş.

İçten yanmalı motor 95 HP’lik bir elektromotor tarafından destekleniyor. Bu da 416 HP gibi gerçekten etkileyici bir sistem gücü ve 6 sn’nin altında bir 0-100 km/s hızlanma süresi anlamına geliyor. Aracın maksimum hızı henüz açıklanmasa da, 250 km/s’nin çok üzerinde olacağı kesin.

Markanın standart hibridlerinin aksine Sport Turismo’nun akülerini şebeke elektriğiyle de şarj etmek (plug-in) mümkün olduğundan, norm tüketim rakamı, 7.1 lt’den 3.5 lt/100 km’ye geriliyor. Diğer taraftan bu açıklama, gerçek olmak için fazla “yeşil” kalıyor.
Aslında bu rakama ulaşmak neredeyse imkansız, çünkü fabrika tüketim verisi laboratuar şartlarında yapılan standardize (ECE R 101 normu) edilmiş ölçümleri kapsıyor. Plug-in hibridler için hazırlanan bu norm 11 km’lik bir parkur canlandırmasını içeriyor. Burada araçlar şehir ve şehir dışı bölümleri, aküleri dolu ve boşken ikişer kez geçiyor. Yani ilki elektromotorla, ikincisi de içten yanmalı motorla geçiliyor ve tüketimler özel bir formül kullanılarak kombine ediliyor. Buradaki problemse elektrik gücüyle ilerlerken akaryakıt tüketilmemesi, yani buradaki tüketimin formüle “sıfır” olarak girmesi. Her şeye rağmen var olan hibrid sistemin geliştirilmiş olması ve fazla uzak olmayan bir gelecekte hayata geçecek olması, olumlu gelişmeler

Diğer taraftan Sport Turismo’nun üretime geçip geçmeyeceği kesin değil. Dizayn departmanının bu aracı istediği kesin. Aynı şey büyük ihtimalle yönetim için de geçerli. Geriye kalan tek konuysa müşteri onayı! Yeni modelin halktan nasıl tepkiler alacağını ise Porsche, ilk etapta aracı Paris Otomobil Fuarı’nda sergileyerek ölçüyor.

Kim bilir, tepkiler olumlu çıkarsa Sport Turismo’yu, yani Porsche’nin ilk station modelini yollarda görürüz.

Sonuç
Porsche ve station kulağa ikilem gibi geliyor. Ancak bu konsept, ikilinin birbirine şaşırtıcı derecede uyduğunu gösteriyor. Kaba hatlı Panamera’nın yanında Sport Turismo hem daha şık, hem de daha sportif görünüyor. Umarız Porsche bu otomobili seri olarak üretme kararı alır!

Yorumlar